Saturday 15 May 2021

farklı ayakkabı modelleri

 



















kan portakalı

 






















köpekli ayakkabı

 





Kıymalı Ay Çöreği nasıl yapılır?

 

Bugün bi' değişiklik yapıp Kıymalı Ay Çöreği tarifi veriyoruz :)

nasıl yapılır:

1. Kıymayı doğranmış soğan ile kavurun. Tuzunu ve karabiberi ilave edip soğumaya bırakın.

2. 3 adet patatesi haşlayıp rendeleyin.

3. Üzerine 200 gr margarin, 1 yumurta akı, 1 tatlı kaşığı tuz, 4.5 su bardağı un ve 1 paket kabartmatozu ilave edip yoğurun.

4. Hamuru 6 eşit parçaya bölün. Her bir parçayı 15 cm çapında açın, 4’e bölün.

5. Geniş kenarına malzemeden koyarak sarın, ay şekli vererek tepsiye dizin.

6. Üzerlerine yumurta sarısı sürerek susam yada çörek otu ilave edin. 175 derece fırında 20-30 dak pişirin.

Hamur:

* 3 adet patates

* 200 gr oda sıcaklığında margarin

* 1 yumurta (akı içine sarısı üzerine)

* 1 tatlı kaşığı tuz

* 1 paket kabartmatozu

* 4.5 su bardağı un

Kıymalı Ay Çöreği yapmak için gereken malzemelerimiz:

* 200 gr kıyma

* 1 adet soğan

* 1 çay kaşığı tuz

* 1 çay karabiber

Karışık Peynirli Beşamel Soslu Fırında Makarna

 

Beşamel soslu fırında makarna nasıl yapılır?

Makarnayı süzmeyecek kadar suda pişirin. Suyunu çekip pişince altını kapatınız. Makarnanın üzerine dereotu ve rendelenmiş peynirleri ekleyerek karıştırınız.
Diğer tarafta beşamel sosu hazırlayınız. Bunun için unu sıvıyağda kavurunuz. Daha sonra üzerine sütü ekleyiniz. Karabiber veya muskat ekleyip çırparak pişiriniz. Pişen sostan biraz ayırdıktan sonra geri kalanı makarnanın üzerine dökerek karıştırınız. Karışımı fırın kabına alarak ayırdığınız sosu üzerine gezdirinız. Kaşar peynirini de üzerine serptikten sonra 170 derecelik fırında kızarana kadar pişiriniz.

beşamel soslu kaşar peynirli fırında makarna
Hangi malzemeler gerekiyor?

  • 1 paket kalın kesme makarna
  • Beyaz peynir
  • Tulum peyniri
  • Dereotu
  • Tuz
  • karabiber

Beşamel sosu için malzemeler:

  • 3 su bardağı süt
  • 1 buçuk çorba kaşığı un
  • Sıvı yağ
  • Tuz
  • karabiber

Üzeri için:

  • kaşar peyniri

Mangala Türk zeka oyunu

 

Tarihi araştırmalar bu oyunun Sakalar, Hunlar ve Göktürkler döneminde oynandığını göstermektedir.

Dünyada "Coffee House" kültürünün temelleri 1554 yılında İstanbul'da atılmış; İstanbul'dan sonra günümüz Avrupa'sında kahve kültürünün izleri 1650 yılından itibaren, bizden 96 yıl sonra görülmeye başlanmıştır. Günümüze, bu güçlü temellerin atıldığı dönemin kahve kültürünü yansıtan sadece iki adet görsel kaynak miras kalmıştır. İki kaynak da İstanbul'da resmedilmiştir. Mangala oyunu, iki görsel kaynakta da bulunan oyunlardan birisidir.

Türk zeka oyunuMangala, tarih boyunca kumar amaçlı olarak oynanmamıştır. Ülkemize gelen yabancı seyyahlar, Türklerin bu oyunu saatlerce hiç tartışmadan zevkle oynadıklarını ve asla parayla oynamadıklarını seyahatnamelerinde anlatmışlardır.

Dünyanın farklı ülkelerinde mankala oyunları oynanmaktadır ancak Mangala’yı diğer mankala oyunlarından ayıran kimi özellikler vardır. Diğer mankala türlerinde taşlar genelde “tohum” adını almakta, taşları hareket ettirme ise “tohum saçma” olarak ifade edilmektedir. Bu da o kültürlerin ziraatçı bir toplum olduklarını göstermektedir. Oysa Türk Mangala’sında taşlar “asker” olarak görülmektedir; bu da oyunun bir çiftçilik oyunu değil, savaş oyunu olduğunu ortaya koymaktadır.

Türk Mangala’sının bir diğer farkı ise alınan taşların bir tanesinin kendi otağına, yani çukuruna bırakılmasıdır. Diğer mankala oyunlarında kendi çukuruna taş bırakma olayı yoktur. Mangala’da kendi çukuruna bir taş bırakma kuralı, Türk sosyal hayatındaki baba ocağına sahip çıkma geleneğinin bir tezahürüdür. Taş kazanmak için rakibin taşlarını çift yapma kuralı ise Türk inanç ve devlet sistemi tarihindeki ikili anlayışı sembolize etmekte ve Türklerin geleneksel dünya görüşüne uygun düşmektedir. Eski Türklerin göğü baba, yeri ana olarak kabul etmesini; Türk devlet sistemindeki töles-sol ve tardus-sağ ile idare yapıdaki yabgu ve şad sistemi gibi çiftleri bu duruma örnek gösterebiliriz.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mangala’nın kültürümüzün köklü bir başlığı olduğunu, oyunun genç kuşaklara tanıtılmasının, yaygınlaştırılmasının yararlı olacağını, kültürel ve turistik alanlarda ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacağını bildirmiştir.

Mangala’nın çağdaşı olduğu diğer oyunlardan farkı , dağdaki çobandan, 70 yaşında ki bilgine, İstanbul’da sarayda ki Hanım Sultandan, 5 yaşında ki çocuğa kadar her yaştan ve kültürden insanın oynayabilmesidir.

Araştırmacı Philip Townshend’e göre bir toplumda, insanlarda en çok beğenilen ve örnek alınan niteliklerden şu yedisi Mangala oyunuyla ilgilidir:1-Kurnazlık 2-Uyanıklık 3-Önceden görme 4-Esneklik 5-Direnme 6-Sağgörü 7-Bellek.

MANGALA OYUNU NASIL OYNANIR?

Mangala Türk Zeka ve Strateji Oyunu iki kişi ile oynanır. Oyun tahtası üzerinde karşılıklı 6’şar adet olmak üzere 12 küçük kuyu ve her oyuncunun taşlarını toplayacağı birer büyük hazine bulunmaktadır. Mangala Oyunu 48 taş ile oynanır.

Oyuncular 48 taşı her bir kuyuya 4’er adet olmak üzere dağıtırlar. Oyunda her oyuncunun önünde bulunan yan yana 6 küçük kuyu, o oyuncunun bölgesidir. Karşısında bulunan 6 küçük kuyu rakibinin bölgesidir. Oyuncular hazinelerinde en fazla taşı biriktirmeye çalışırlar. Oyun sonunda en çok taşı toplayan oyuncu oyun setini kazanmış olur. Oyuna kura ile başlanır. Oyunda 4 ana temel kural vardır.

  • 1- Kura neticesinde başlama hakkı kazanan oyuncu kendi bölgesinde istediği kuyudan 4 adet taşı alır. Bir adet taşı aldığı kuyuya bırakıp saatin tersi yönünde, yani sağa doğru her bir kuyuya birer adet taş bırakarak elindeki taşlar bitene kadar dağıtır. Elindeki son taş hazinesine denk gelirse, oyuncu tekrar oynama hakkına sahip olur. Oyuncunun kuyusunda tek taş varsa, sırası geldiğinde bu taşı sağındaki kuyuya taşıyabilir. Hamle sırası rakibine geçer.

Her seferinde oyuncunun elinde kalan son taş oyunun kaderini belirler.

  • 2- Hamle sırası gelen oyuncu kendi kuyusundan aldığı taşları dağıtırken elinde taş kaldıysa, rakibinin bölgesindeki kuyulara da taş bırakmaya devam eder. Oyuncunun elindeki son taş, rakibinin bölgesinde denk geldiği kuyudaki taşların sayısını çift sayı yaparsa (2,4,6,8 gibi) oyuncu u kuyuda yer alan tüm taşların sahibi olur ve onları kendi hazinesine koyar. Hamle sırası rakibine geçer.
  • 3- Oyuncu taşları dağıtırken elinde kalan son taş, yine kendi bölgesinde yer alan boş bir kuyuya denk gelirse ve boş kuyunun karşısındaki kuyuda da rakibine ait taş varsa hem rakibinin kuyusundaki taşları alır, hem de kendi boş kuyusuna bıraktığı taşı alıp hazinesine koyar. Hamle sırası rakibine geçer.
  • 4- Oyunculardan herhangi birinin bölgesinde yer alan taşlar bittiğinde oyun seti biter. Oyunda kendi bölgesinde taşlarını ilk bitiren oyuncu, rakibinin bölgesinde bulunan tüm taşları da kazanır. Dolayısıyla, oyunun dinamiği son ana kadar hiç düşmez.

Mangala Oyunu 5 set olarak oynanır.

Oyunu kazanan oyuncu (1) puan, kaybeden (0) puan ve berabere bitiren oyuncular yarım (0,5) puan alır.

 

Kabak Kemane

 

Kabak kemane nedir?
Kabak kemane, Türk Halk Müsikisinin telli, yaylı sazlarındandır.Deri kapaklı olan tek sazımızdır aynı zamanda.Batı Anadolu’da yaygın olarak kullanılan bir sazdır.Kabak kemane bazı bölgelerde rebap,rubaba,hegit ve ıklığ gibi özel adları ile bilinmektedir.Kabak kemane, gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır.Yörelere ve biçimlerine göre farklılık gösterir.


Kabak kemane yapımı
Kabak kemane yapılırken su kabağı yukarı doğru incelen boğum altından kesilir ve üzerine yürek zarı veya deri geçirilir. Daha sonra kabağa ağaçtan sap (kol) monte edilir. Kemanenin aslı üç telli olup, daha geniş ses elde etmek için daha sonraları dördüncü bir tel ilave edilmiştir. Kabağın çapının büyük veya küçük olması elde edilecek sesin tiz veya pes olması sonucunu doğurur. İki eşik arası (üst ve alt eşik) normal şartlarda 32-33 cm. uzunluğunda olmalıdır. Ancak derinin az veya çok gergin olması bu uzaklığın değişmesinde etkendir.

Evde Patates Cipsi Nasıl Yapılır? Fırında Sağlıklı Cips

 

Cips denildiğinde akla ilk gelen yüksek oranda yağdır. Marketlerden alınan cipslerde yüksek oranda yağ olduğu doğrudur. Kilo problemi olanlar ya da evlerinde daha güvenilir biçimde cips yapmak isteyenler için vereceğimiz tarif hem daha sağlıklı hemde kilo sorunu yaşayanların güvenle tüketebileceği bir tariftir. Öncelikle cipslerimizi yağda kızartarak değil fırına vererek yapacağımızı söyleyelim. Lezzetinden hiç bir şey kaybetmeden çıtıra çıtır olan patates cipsleri aynı yağda kızartılmış patatesler gibi oluyor. Tarifimize geçecek olursak;

Malzemeler:

2 büyük boy patates

salça, tuz, baharatlar (nane, soğan çeşnisi)

mısır unu

zeytinyağı

Önce patateslerimizi ince ince kesiyoruz. Patetes cipslerinizi gerçek cips şeklinde kesmek istiyorsanız cips aparatlarından alabilirsiniz. Daha sonra bir kaba 2 çorba kaşığı salça, baharat ve mısır ununu dökerek iyice karıştırıyoruz. Ardından fırın tepsimize yağlı kağıt serip patateslerimizi üzerine diziyoruz. Eğer dilerseniz kaba boşaltığınız malzemelerin içinde zeytinyağınızı döktükten sonra patates dilimlerinizi kap içinde bulayıp fırın tepsisine yerleştirebilirsiniz. Fırın tepsiniz hazır olduktan sonra 200 derece sıcaklıkta yaklaşık 16 dakika bekleterek cipslerinizi fırından çıkartabilirsiniz. Cipslerinizde farklı tadlar denemek isterseniz marketlerden farklı çeşniler alabilir bunları kullanabilirsiniz. Afiyet olsun...

 2. Tarif

Sıcaklarda yağlı yemekten hoşlanmıyor musunuz? Ya da kilolarınızla başınız dertte olduğu için kızartmalardan uzak mısınız?

İnsanların büyük bir çoğunluğu patates kızartmasına hayır diyemez. Birçok yemeğe göre çok sade bir besin olan patates kızartması gencinden yaşlısına bütün herkesin damak tadına uygun bir yiyecek. Ancak patatesi kızartırken içine çektiği yağı da gözardı edemeyiz. Yaz sıcaklarında yağlı kızartma yiyecekler uzmanlar tarafından önerilmiyor. Ayrıca kilo problemi olanla içinde kızartma uzak durulması gerekenlerin başında geliyor. Peki canınız patates kızartması çekerse ne yapabilirsiniz? Kendini tutup başka yiyeceklere mi yönelirsiniz yoksa herşeyi göze alarak patates kızartmasını yer misiniz? Bu konuda size daha iyi bir önerimiz var. Fırında patates cipsi.

Fırında patates cipsi yaparak hem yağlı kızartmadan uzak durabilir hemde canınızın çektiği o patates kızartması tadını alabilirsiniz. Peki aparatif olarak hazırlanan cips tarifi ne şekilde? İşte evde kolayca yapabileceğiniz cips tarifi;

2 adet patatesi önce ince ince cips şeklinde doğrayın. Ardından galeta unu ve 2 adet yumurtayı bir kaba boşaltın ve iyice karıştırın. Ardından fırın tepsinin üzerine yağlı kağıt serin ve üzerine çok hafif zeytinyağı döktükten sonra fırça ile her tarafa yağı yayın. Ardından patateslerinizi galeta unlu bulamaça atın ve patates dilimlerinin hepsinin üzerini kapladığından emin olun. Patateslerinizi fırın tepsininin içine birbirine değmeyecek şekilde yerleştirin. Daha sonra üzerine baharat ve tuzu ekleyerek 260 derecede ısıtmış olduğunuz fırına verin. yaklaşık yarım saat sonra patateslerinizi kontrol edin. Üzerlerinin kızarmış olmasına dikkat edin. En fazla 45 dakika fırında kalmalı. Patateslerinizin çıtır çıtır olmasından sonra tabağa koyarak servis yapabilirsiniz. Dilerseniz üzerine yoğurt dökerek servis yapabilirsiniz.